
Kâğıt Üzerinde Kalmasın / İnteraktif Yerleştirme
Seni biraz tanıyabilir miyiz? Helin Yıldız kimdir? Bu aralar neler yapıyorsun?
Merhaba ben Helin Yıldız. Genç Sanatçı Fonu’na Kâğıt Üzerinde Kalmasın adlı çalışmamla katıldım. İllüstrasyon sanatçısıyım. Çeşitli fanzinlerde çizerlik yaptım, şu anda da Polemik Yayınları ekibinde yer almaktayım. Fonun sağladığı destek sayesinde video ve animasyon üzerinde denemeler yapma şansı kazandım. Görsel araçlarla hikâye anlatıcılığına önem veriyorum, genelde insanların birbirleri ve gezegenle aralarında oluşan bağlar çalışmalarımın merkezinde yer alıyor. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesinde Dilbilim bölümünde lisans eğitimime devam etmekteyim.
GSF 2024 döneminde üretimler “merak” temasında yapılıyor. Projenin tema ile ilişkisinden bahseder misin ve sende uyandırdığı fikirlerden bahseder misin?
Tema metnindeki “İnsan, kendisiyle aynı şeyi merak eden biri olduğunu öğrenince ne hisseder?” sorusu bu fikrim için başlıca ilham kaynağım oldu. Bu soruyu cevaplamaya çalışmaktansa bahsedileni insanlara hissettirmeye çalışmayı tercih ettim. Aktivitenin doğası gereği bir kâğıt parçası üzerinden kalemi geçen, o belirli parçayı seçen iki kişinin dışında kimse bu kişilerle direkt bir bağ kuramayacak ve şans eseri herhangi bir bağa sahiplerse bile bunun farkında olmaları mümkün olmayacak. Bu sebeple notları bırakanların kimlikleri, diğer herkesin bilinmezi olacak. Proje, soruyu soranın merakını giderirken cevaplayanın kaygı taşımadan içini dökmesine imkân sağlar ve bu iki kişiye kendilerini aynı çekmeceye yönelten dürtüde ortaklaşma hissini yaşatır umarım. Tanımadığı insanlara bir adım yakından bakma ve bir gölgeye ışık tutma isteğini besleyen, katılımcının içinde bilinmeyene dair taşıdığı meraktır. Eser aynı zamanda dışarıda kalan gözlemcilerde önceden var olmayan soru işaretlerine, tanımlanamayan o iki karaktere ve yazdıklarının içeriğine dair yeni bir tür bilinmezliğe de yol açacaktır. Sürekli bir cevap verip bir soru sorduran ve tahminler yürütmeye iten projenin yapısı da özünde, içine dahil oluveren herkesi merak kavramının bir ucundan tutmaya mecbur bırakıyor. Videonun ise ilham kaynağı sahaflarda kenarda köşede duran onlarca kutu ve içlerindeki sahipsiz fotoğraflar oldu. Bu kişisel karelerin nasıl üzerinde fiyat etiketi olan bir kutuya düştüğünü hep merak ederim. Merakımın temeli o insanları tanıma arzuma dayanıyor.
Açılış etkinliklerinin sürece katkısı oldu mu? Proje süreci nasıl gidiyor, beklediğin gibi mi, çalışmanda değişiklikler oldu mu, olduysa nasıl bir değişim ihtiyacı hissettin? (Etkinlikler perspektifini etkiledi mi…)
Deneyimlerimizi ve görüşlerimizi paylaşabileceğimiz bir alana sahip olmak başlangıçta bana çok katkı sağladı, ilerleyen süreçte sık sık geriye dönüp açılış etkinliğinde konuşulanları aklımdan geçirip düşündüm. Genç sanatçılar olarak endişelerimiz ve bıkkınlıklarımız kadar bize güç veren, umudumuzu besleyen her neyse onda da ortaklaştığımızı hissettim. Bu yönüyle etkinliklerin üzerimde olumlu bir etkisi oldu. Aynı zamanda yaratıcılığın desteklendiği, tartışmaya açık bir ortamda olmanın verdiği güvenle çalışmamda da ihtiyaç duydukça değişikliklere gidebildim. Çalışmamın diğer çalışmalara nasıl bağlanacağı, nasıl sergileneceği ve bensiz kendini nasıl duyuracağı üzerine düşünmem bu ihtiyacı doğurdu. Değişiklikler kullandığım teknik ve malzemeler üzerinden ilerledi. Bir yandan da son zamanlarda bol bol animasyon izliyorum. Belki de öncesinde kendim içinde üretmeye çekindiğim bir alan olduğu için özensiz izlediğimden veya şu sıralar beni çok heyecanlandıran işlerle tanışmamdan dolayı olsa gerek bir sürü yeni fikir edindim, oluşturacağım videonun projeye başvurduğumda kafamda canlanan haliyle şu anki gidişatı oldukça farklı. Ancak projenin temayla ilişkisi hala aynı çizgiyi izliyor diyebilirim.
GSF’de genç sanatçılar için ne gibi fırsat ve imkanlar görüyorsun?
Öncelikle maddi açıdan çoğu sanatla uğraşan genç kısıtlanmış durumda. Ekipman ve malzeme fiyatları artık bir gencin kendi başına almasının sürdürülebilir bir şekilde mümkün olmayacağı pahalılıkta. Bir yolunu bulup sanatını gerçekleştirse bile genç bir sanatçıya tanınan alanlar yetersiz ve sayıca da az. Eğer aklınızda bir fikir/bir proje varsa, yoksa bile bir arayış içindeyseniz, GSF eminim size çok özel bir katkı sunacaktır. Fon sayesinde fikirlerinizi hayata geçirecek imkanlara erişmeniz mümkün kılınıyor, ekipman ve danışmanlık desteği sağlanıyor. Proje süreci boyunca düzenlenen atölyelerle sergi hazırlık süreçlerine dair bilgiye erişiminiz kolaylaştırılıyor, deneyiminiz yoksa çekinmemeniz için özellikle belirtmek istedim.
Daha önce kurumlarla çalışma (sergi, yarışma, hibe vb. şekillerde) deneyimin oldu mu? Sergi, yarışmalara katılmış mıydın?
Yanıtın evet ise; Sence kurumlar genç sanatçıları nasıl destekleyebilir? Ne yaptıklarında desteklemiş olurlar? Kurumlar gençlerle çalışırken nelere dikkat etmeli?
Bazı sanatçı kolektiflerinin sergilerinde yer aldım ancak sergi oluşum sürecine dahil olamadığımdan bu konuda bir deneyimim yok.
Son olarak söylemezsem olmaz dediğin bir şey var mıdır? :)
Sanatçılar biraz yalnız var olmayı ve bireysel üretmeyi sevebiliyor. En azından ben kendimi en rahat, en içtenlikle bu şekilde soyutlayarak ifade ettim hep. Ama birlikte olma ihtiyacı ve yan yana durabilmek çok kıymetli. Güvendiğiniz kolektif üretim alanlarında yer edinmek sanatınızın hacmini manevi olarak tek başınıza getiremeyeceğiniz boyutlara taşıyor. Kaba bir söylem olmayacaksa eserin içindeki insanlığı görünür kılıyor, onu bir toplulukla bağ içindeyken orta yere serip var etmek. İçimize düşen dertler, imkansızlıklar, normun içiymiş dışıymış derken toplumda gölgemizin düştüğü yerler, aklımızı ve yüreğimizi saran katliamlar, süren soykırımlar… Sanata eli değenin tüm bunlara kalkıp itiraz etmesi kaçınılmaz. Tek başımıza sesimize odaklanmak bizi içimizde taşıdığımız itirazlarla, hissettiklerimizle oturup kalmaktan öteye taşıyamaz. Konuştukça, kendini açtıkça sanatta da güç kazanıyor insan.
+(not: anneme proje süreci fotoğraflarımı çektiği için çok teşekkür ederim <3)
Haberler & Güncel Bilgiler