Hande Dilaver Söyleşisi

Katmanlar Arası İçsel Keşif / Enstalasyon

Seni biraz tanıyabilir miyiz? ‘Hande Dilaver’ kimdir? Bu aralar neler yapıyorsun?

Merhabalar ben Hande Dilaver. Resim Bölümü Lisans mezunuyum. Sanatçı, tasarımcı ve gezgin kimliğim ile üretimler yapıyorum. Bu sıralar daha çok içsel haritama yönelik seyahatler yapmaktayım. Kimi zaman durup hiçbir şey yapmamaya yoğunlaşırken kimi zamanda kitaplar okuyor, doğaya, ormanlara içsel seyahatler ediyorum. Kimi zamanda işlerimi toparlamaya dönüyor ve tasarımlarımı üretiyorum. Genel olarak zamanım bu şekilde geçiyor.

GSF 2024 döneminde üretimler “merak” temasında yapılıyor. Projenin tema ile ilişkisinden bahseder misin ve sende uyandırdığı fikirlerden bahseder misin?

Her yolculuğum merak etmek ile başlıyor. Sırtımda koca dünya ve zihnimdeki düşünceler, sorular ile yollara koyulup ormanları keşfe çıkıyorum ve sonunda kendimi hep o bitkilerin arasında buluyorum. Onları merak ediyor, onlar ile konuşuyor ve sonra onları dinleyip, hissediyorum. Bazen de karşılarına oturuyor uzun uzun izliyor ve resmediyorum. Sonra kendime dönüp, içsel haritam ile yüzleşiyorum. Ben bir arayış halindeyim. Bunu, özümü ve köklerimi aramak olarak adlandırıyorum.

ALİKEV ise tam da bu arayış halindeyken ‘Merak’ teması ile karşıma çıktı. O yüzden yollarımızın bu şekilde kesişmiş olmasından mutluyum.

Açılış etkinliklerinin sürece katkısı oldu mu? Proje süreci nasıl gidiyor, beklediğin gibi mi, çalışmanda değişiklikler oldu mu, olduysa nasıl bir değişim ihtiyacı hissettin? (Etkinlikler perspektifini etkiledi mi…

Açılış etkinlikleri yararlıydı. Fakat proje sürecinde gelişen bazı sebeplerden ötürü yeterince etkinlik ve destek gerçekleştirilemedi. Bu konuda ilerleyişim adına eksiklik hissettiğim zamanlar oldu. ALİKEV adına bu sürecin bizlere yansıtılmadan çok daha profesyonel ilerletilmesini beklerdim.

Proje sürecim ise iyi ilerledi ama en başında da belirttiğim gibi süreç içerisinde değişiklikler oldu. Bazen zamansal faktörlerden dolayı, bazen de doğal faktörlerden ötürü değişiklikler yapmam gerekti. Ben zaten üretimlerimi en başından sonuna kadar tasarlayıp ilerleyen birisi değilimdir. Çünkü kendimi yolun getirdiği akışa bırakırım. Zamana müdahale edip zorlanmak yerine akışın kendisine güvenirim.

Bu doğaya gittiğiniz yolculuklarda hep böyledir. Doğa bilinmezliklerle doludur. Bu yüzden sürecin sonucundan çok sürecin kendisine odaklanırım. Geldiğim bu noktada işimin kavramsal boyutu ve derinliği benim için hala aynı. Yalnızca sergileme biçimine dair değişiklikler oldu. Umarım sonuç ile siz katılımcılara, bunu en iyi şekilde aktarmış olabilirim.

GSF de genç sanatçılar için ne gibi fırsat ve imkanlar görüyorsun?

Genç sanatçılar olarak birçok sancılı dönem, zaman ve insanlar ile dolu süreçlerden geçiyoruz. ALİKEV buna karşın sizlere elinden geldiğince alanlar açıp, ortak bir noktada buluşmak ve sizleri anlamak için gayret gösteren bir vakıf. Yalnızca bu imkanların daha doğru bir program ile ilerlemesini ve planlanmasını tercih ederim. Aynı zamanda size kimi zaman atölye ihtiyacınız için gidebileceğiniz bir çatı oluyor. Kimi zamanda destek görebileceğiniz, alanında uzman kişiler ile görüşebiliyorsunuz. O yüzden oldukça önemli bağlantılar kurma fırsatınız olabiliyor.

Benim katıldığım dönem itibari ile ALİKEV yönetimi içerisinde ekstrem bir durum yaşandı. Bunun dahilinde biz katılımcı arkadaşlara sunulan atölye desteklerinden süreç içerisinde yararlanamadık. Dilerim bir sonraki katılımcıların döneminde çok daha düzenli bir akış olur.

Daha önce kurumlarla çalışma (sergi, yarışma, hibe vb. şekillerde) deneyimin oldu mu? Sergi, yarışmalara katılmış mıydın?

Yanıtın evet ise; sence kurumlar genç sanatçıları nasıl destekleyebilir? Ne yaptıklarında desteklemiş olurlar? Kurumlar gençlerle çalışırken nelere dikkat etmeli?

Evet. Daha önce katıldığım sergi ve yarışmalar olmuştu. Genellikle maddi destekler sunup, geri kalan ihtiyaçlarınızı da bunun ile karşılamanızı bekleyen birçok kurum var. Benim açımdan en önemli şey güzel bağlantılar ve diyaloglar kurabileceğim yerler olması. Çünkü maddiyat ile her şeyin çözülebileceğini değil, bilgi birikimimizi paylaşarak çoğalabileceğimize inanıyorum. Bu yüzden gerek bir sergide gerek bir hibe alımında genç sanatçılara birçok destek sağlanmalı. Etkinlikler, seminerler, yönlendirici uzmanlar gibi birçok alan açılmalı. O yüzden aktif olmak ve o alanın içinde kalabilmek, bu sürecin en önemli noktası diye düşünüyorum.

Bu proje kapsamında ürettiğin işte ele aldığın temel temalar veya tekrar eden imgeler var mı? Seni bu unsurlara yönlendiren şeyler neler oldu?

Ürettiğim iş kapsamında ele aldığım temel şey aslında işin adında da yer aldığı gibi katmanlar arası geçiş. Nedir bu ‘Katmanlar Arası Geçiş’?

Bu geçiş yeraltı-yeryüzü-gökyüzüyü arasındaki içsel bir akışı temsil ediyor. Bedensel ve ruhsal olarak bütün dengenin bu üç akış ile tamamlandığını düşünüyorum ve ben burada sanatsal ifademi, bitkiler ile kurduğum iletişim dili ile aktarıyorum.

İzlediğiniz bu yolculuğum tekrar tekrar içime dönerek yaptığım bir yolculuk hali. Bu yolculuğu da evrenin en saf hali olan doğada, toprağın kalbinde gerçekleştiriyorum. O yüzden genellikle bitkiler ifade dilimin en önemli bağlantıları oluyor. Beni bu unsurlara yönlendiren en önemli şey ise gün geçtikçe yapaylaşan bir dünya içerisinde yaşıyor olmanın verdiği büyük etkiler ve sancılar.

Bu projede sanatını bir iletişim aracı olarak nasıl kullandın? İçsel dünyanı veya düşüncelerini bu eser aracılığıyla ifade etmek senin için nasıl bir deneyim oldu?

Aktarmak istediğim süreç tam olarak içsel akışım olduğu için bu süreçte izlediğim yolda bunun ile paralel yürüdü. Oluşturduğum kolaj yüzeyleri, bana içimde barındırdığım o karmaşık yolun görsel olarak en iyi ifade biçimi gibi hissettiriyor. Bu yüzden bunu karşı tarafa da geçirip, onların da içinde de bu hisleri yaşatmak benim için işin oldukça önemli bir parçasını oluşturuyor.

Bu projede tercih ettiğin teknikler veya malzemeler özel bir anlam taşıyor mu? Bu materyalleri kullanmanın esere katkısı nedir?

Sanatımın ve bu hayatta ürettiğim her şeyin olabildiğince doğal ve dönüşebilir malzemelerden olmasını önemsiyorum. Bir şeyi yeniden satın almak yerine var olanı dönüştürmeyi seviyorum. Bu dönüşüm, hali hazırda var olan bir şeyi kullanmaktan oldukça daha zor bir süreç ama beni ve doğa ile kurduğum bağlantıları besleyen şey de tam olarak bu zorlu yolu katetmem oluyor. Çünkü günün sonunda doğanın bize sunduğu tüm bu güzelliklerin karşısında bende ona karşın bireysel sorumluluğumu yerine getirerek bir şeyler sunmak istiyorum. Alma-verme dengesini önemsiyorum. Böylelikle de bu döngüde çok daha akışta kaldığımı hissediyorum. Bu işimde ise kullandığım doğal kumaşlar, ileri dönüştürülmüş el yapımı kağıtlar, balmumu ve bitkiler gibi doğal malzemeler ile çalıştım.

Son olarak söylemezsem olmaz dediğin bir şey var mıdır? :)

Başta bize bu alanı açan Ali İsmail Korkmaz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.